Işığın kırılmalarla dolu macerasına** eşlik eden ve onu dönüştüren sanatların başında gelir resim. Mimari, fotoğraf ve sinema da aynı yolu izleyen diğer sanatlar. Bu yolda ışığı en doğru şekilde kullanan sanatçıları, yolun sonunda başarı karşılar.
Bu ışıklı insanlardan birini de, Kadıköy Seven Sanat Galerisi’nde keşfettim. İran kökenli olan ama Türkiye’de yaşayıp resim dersi veren Javad Soleimanpour, benim gibi çoklarının ilkokul resim dersinin vazgeçilmez malzemesinden öte görmediği pasteli kullanarak ne eserler yaratmış…
İstanbul’a
yerleşmesinin nedeni İstanbul aşığı olması mı bilemiyorum, ama İstanbul
ile ilgili hem manzara hem de gündelik hayattan kesitler sunan
resimleri var.
Çocuklar ve hayvanları birlikte konu alan resimleri de çok hayattan, çok içten.
Atatürk’ün
de birkaç portresini çizmiş. Atatürk’e olan saygının, sevginin ve
ilginin azaldığı bu günlerde İranlı bir ressamın Atatürk’ü birkaç kez
resmetmiş olması ilgi çekici.
Resimlerinin
geneline huzur hakim. Buruk bir huzur sanki; kendisiyle ve hayatla
barışık olsa da, gereksiz derecede iyimser değil; acıları yadsımıyor.
*"Licht mehr licht" ifadesi Goethe'ye aittir ve kendisinin son sözleri olduğu söylenir.
**Aşk İşaretleri, Latife Tekin.
*"Licht mehr licht" ifadesi Goethe'ye aittir ve kendisinin son sözleri olduğu söylenir.
**Aşk İşaretleri, Latife Tekin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder