Barselona,
sanat açısından, geçmişe sırtını dayamış ve artık özgün eserler
çıkaramıyor izlenimi bırakan bir kent. Ünlü resim pazarı ise tam bir
hayal kırıklığı. Ancak, bu açığını, en azından resim konusunda
grafitiyle kapatıyor gibi. Önceden gezdiğim hiçbir şehirde bu kadar sık,
renkli ve yaratıcı grafitiye rastlamamıştım.
Çoğu
ülkede, sanat artık kaymak tabakanın elindeyken, Barselona’da ise sanat
sokakta hayat buluyor. Resim sergilerine gitmek yerine ara sokaklara
girmeniz yeterli. Sadece duvarlarındaki grafitilere bakmak için bile bir
gezi düzenlenebilir Barselona’ya. Bu grafitiler, ülkemizdeki gibi bir
iki renk ve birkaç ilginç karakterle ad, vb. yazmaktan ibaret de değil.
En köhne duvarın bile üstünü capcanlı renkleriyle bir grafiti “eseri”
süslüyor. Ayrıca, o kadar çok dükkan kepenkinde de grafiti gördüm ki
grafiti eyleminin esnaf tarafından desteklendiğini, hatta teşvik
edildiğini düşünmeye başladım.
Grafiti,
dünya genelinde ve tarih boyunca yasadışı gerçekleştirilmiş ve
“vandalizm” olarak nitelenmiş bir etkinlik; ancak, modernizm adı altında
tek tipleşen, ayrıntısızlaşan ve sıkıcılaşan mimariyi hem renklendirip
hem de buna başkaldırarak, sorunu, çözümle birlikte ortaya koyması
açısından takdir edilesi.
Grafiti lafı açılmışken Banksy’e de selamlar…
Grafiti lafı açılmışken Banksy’e de selamlar…
*Fotoğraflar tarafımca çekilmiştir. Fotoğrafların üzerine tıklayarak daha büyük görüntüleyebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder